3 Aralık 2014 Çarşamba

Aspendos

Aspendos (Belkıs), Antalya ili Serik ilçesi sınırları içinde yer alan bir antik kenttir.

Antik Eurymedon (Günüüzde Köprüçay) Nehrinin yanında kurulmuş olan Aspendos bütün dünyaca tanınmaktadır. Antik kentin en önemli kalıntısı, dünyaca ünlü Aspendos anfi-tiyatrosudur. Yunan efsanelerine göre, Truva'dan gelen kahraman Mopsos liderliğindeki Argive kolonicileri tarafından kurulmuştur. Aspendos, kendi adına madeni para bastıran ilk şehirler arasında yer alır.  Kazılarda ele geçirilen sikkelerde Estwediiys adı ile anılan şehrin tarihi M.Ö. 5. ve 4. yüzyıla kadar gitmektedir. Adana Karatepe kazılarında bulunan iki yazıtta Danunum (Adana) Kralı Asitawa'nın, Azitawadda adında bir şehir kurduğundan bahsedilir. M.Ö. 8. yüzyıla tarihlenen bu yazıtlarda bahsedilen Azitawadda'nın, o zamanların Estwediiys, yani Aspendos olduğu tahmin edilmektedir.

Aspendos, M.Ö. 546 yılında Pers hakimiyeti altına girmiştir. Bu dönemde bile kendi parasını basıyor olması, Pers hakimiyetinde de olsa, kendine özel bir özgür konumu olduğu düşüncesini doğurmaktadır.

M.Ö. 467'de komutan Cimon ve onun 200 gemilik filosu Eurymedon ağzında konuşlu olan Pers donanmasını yok etmiştir.  Ele geçirdiği Pers askerlerinin elbiselerini kendi askerlerine giydirerek düşmanlarını kandırdı ve Persleri yok etti. Bu tarihten sonra Aspendos, Attika-Delos Deniz Birliği'nin bir üyesi olur.

M.Ö.411 yılında Persler şehri tekrar ele geçirir.Pelenopes Savaşlarında büyük bir yenilgiye uğrayan Atina komutanı M.Ö. 389 yılında Aspendos açıklarında demir atar. Aspendos halkı savaş istemediği için Atinalı komutana para verir ancak Atinalı komutanın askerleri şehri yağmalar. Bunun üzerine Aspendoslular Atinalı komutanı çadırında öldürürler.

Büyük İskender Perge'yi ele geçirdiğinde M.Ö. 333 yılında Aspendos'a girer. Aspendoslular savaşmayı istemediği için elçiler gönderirler ve anlaşmaya varırlar. İskender teslim olan şehirde bir garnizon bırakır ve Side'ye geçer. Sillyn üzerinden geri dönerken Aspendosluların savaşa hazırlandığını öğrenir. Bunun üzerine Aspendos'a yönelir. Aspendoslular İskender'den çekinir ve ağır anlaşma koşullarını kabul ederler.

İskender'in ölümünden sonra Ptolemiler ve Seleucidler arasında gidip gelen kent M.Ö. 133'e kadar Pergamum Krallığı'nın eline geçer. M.Ö. 79'daGaius Verres tarafından yağmalanmıştır.

Aspendos en parlak dönemmine M.S. 2. ve M.S. 3. yüzyıllarda ulaşmıştır. Bugün kentte görülebilen anıt eserlerin büyük çoğunluğu bu dönemden kalmadır. Aspendos deniz kenarında olmasa bile Eurymedon Nehri kentin gelişmesini hızlandırmıştır. Bu nehir sayesinde gemiler kente yaklaşabiliyordu. Bu sayede kentte sürekli bir ekonomik hareketlilik meydana gelebiliyordu.

13. yüzyılda itibaren Aspendos Selçuklu izlerini göstermeye başlar. Özellikle I. Alaeddin Keykubat tarafından restore edilen tiyatro bir dönem saray olarak da kullanılmıştır.

Aspendos kentinin tiyatrosu, en eksiksiz ve en iyi şekilde tasarlanmış Roma tiyatrosudur. Yunan geleneğine uygun bir şekilde bir yamaca yapılmıştır. Cavea yarım daire şeklindedir ve yukarı kısmında 21, aşağı kısmında 20 oturma sırası vardır. Daha sonraki bir tarihte yapıldığı düşünülen 59 kemerli galeri caevanın bir ucundan diğer ucuna uzanır. Tiyatronun 10.000 - 12.000 kapasiteli olduğu tahmin edilmektedir. Tiyatronun en dikkat çekici bölümü ise sahnesidir. Tiyatronun güney paradostaki bir yazıttan tiyatronun İmparator Marcus Aurelius (M.S. 161 - 180) döneminde Theodoros isimli bir Aspendoslunun oğlu Zeno tarafından yaptırıldığını öğreniyoruz.

Aspendos'un diğer önemli kalıntıları tiyatronun arkasında, akropolisin yukarısında yer alır. Burada 27x105 metre ölçülerinde bir bazilika yer almaktadır. Bazilika, Bizans döneminde büyük değişimler görmüş ve orijinal yapısını kaybetmiştir.

Bazilikanın güneyinde şehrin agorası yer almaktadır. Burada on iki dükkan tespit edilmiştir. Agoranın kuzeyinde sadece ön duvarı ayakta kalmış nymphaeum vardır. Nymphaeumun arkasında bir bouleterion ya da odeon olarak kullanıldığı tahmin edilen bir binaya rastlanmıştır. Aspendos'un en önemli kalıntılarından birisi de su kemeridir. Bir yazıtta, bu su kemerinin Tiberius Claudius Italicus tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Su kemerinin mimari özellikleri incelendiğinde su kemerini M.S. 2. yüzyıla tarihleyebilmemiz mümkün gözükmektedir.

Theatre, Photo by maschuehle
Photo by Nurcan Yahşi(azimli)

Photo by Slava

Nymphaeum, Photo by Hasan Kobakçı

Photo by kiaksal

Monumental Fountain, Photo by Hasan Kobakçı

Ptoho by patano

Photo by zaferkck

Temple, Photo by maschuehle

Arch and Aqueduct, Photo by Maciejk

Photo by maschuehle

Photo by e-yasamrehberi

Photo by Orhan DURGUT



0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright © 2014 - 2018 Nerede Ne Gezilir | Tasarım : By Blogger Templates
En Üste Çıkın