Aydın ilinde oldukça ilginç bir efsane bulunmaktadır:
Marsyas Efsanesi.
İnsanın başını döndüren ve ilginç Gnays Kayalarıyla hayranlık yaratan bu vadinin arasından, mitolojik bir efsane olan Marsyas Efsanesini yaratan Çine Çayı geçer. Efsanede “Tanrıça Athena günün birinde kaval çalarken bir derenin suyunda yüzüne bakacak olmuş, kavalın yüzünü nasıl buruşturup çirkinleştirdiğini görmüş ve kavalı öfkeyle atmış, atarken de onu yerden toplayacak olanı en büyük cezalara çarpacağını ant içmiş. Marsyas bunu nereden bilsin, yerde bulduğu kavalı almış ve çalmaya koyulmuş. Marsyas kavalın sesine bayılmış. O kadar sevmiş ki dünyada bundan güzel ses veren saz olmadığını ileri sürmüş ve Apollon tanrının lyra’sıyla yarışmayı bile göze almış. Tanrı bu yarışma için bir şart koşmuş. Kim yenerse yenilene istediğini yapacak. Yargıç olarak Tmolos (Bozdağ) tanrısını almışlar. Birinci yarışma sonuç vermemiş. İkincisinde Apollon, Marsyas’ı meydan okuyarak kavalı tersine tutup çalmasını buyurmuş, kendisi lyra’yı ters tutunca aynı sesleri çıkardığı halde, Marsyas kavalını öttürememiş ve bu yüzden de yenik düşmüş. Yarışmayı gözleyen Phrygia kralı Midas yine de kavalın lyra’dan üstün olduğunu söyleyince tanrı onun kulaklarını eşek kulakları haline getirmiş. Ama bununla da kalmamış, Marsyas’ı tutmuş bir ağaca bağlamış ve derisini yüzmüş. Marsyas bu korkunç işkence içinde can vermiş. Apollon sonradan yaptığına pişman olmuş, lyra’sını yere atarak kırmış ve Marsyas’ı da bir ırmak haline getirmiş.” İşte bu ırmak binlerce yıldır bu vahşi kayalıkların arasından akan Çine Çayı’dır
0 yorum:
Yorum Gönder