Damlataş Mağarası, Antalya'nın Alanya ilçesinde deniz kıyısında yer alan bir mağaradır. İçerideki hava her zaman 22,3 santigrat derecedir. Mağara, 1948 yılında bir taş ocağı açılmak istenirken bulunmuştur. Dinamitle yapılan patlamalardan hemen sonra çaçılan boşluğu gören işçiler, mağaranın içine girerler ve gördükleri manzara karşısında şaşkınlıklarını ve hayretlerini gizleyemezler. Bu keşiften sonra mağaranın olduğu bu bölümdeki patlatma işleri iptal edilir ve başka tarafa kaydırılır.
Jeolog Dr. Timuçin Aygen ve Jeolog Dr. Süleyman Türkünal tarafından yapılan bazı incelemeler, mağaranın astım hastalarına iyi geldiği sonucunu ortaya koymuşur. Bu araştırmaların hemen ardından mağaranın giriş kısmı kilitlenmiş ve mağara bu tarihlerde ziyarete kapatılmıştır. Mağaraya tedavi için gelen hastaların mağarada iyileştiği sonucunun elde edilmesinin ardından mağaranın ünü artmaa devam etmiştir. Mağara, Alanya'daki turist potansiyelini de artırmaya başlamıştır.
Yapılan incelemeler mağaranın on - on beş bin senede oluştuğu sonucunu vermiştir. Bölge, Antalya ilinin en fazla yağış alan bölgelerinden olduğu için mağaranın oluşumu kısa sürede tamamlanmıştır. Bölgede yağan aşırı yağmurlar gaz ve karbonikli su içerdiği için kireç taşını klaylıkla eritmiştir. Erimeler devam ederken mağara tavanlarında aşağıya doğru akan sular damlacıklar şeklinde donmaya başlar ve sarkıtları meydana getirir. Aynı şekilde buradan akan damlalar mağara tabanında donrak yükselmeye başlar. Bunun sonucunda da mağara içerisinde dikitler meydana gelir. Eğer bu iki oluşum birleşirse, mağara sütunlarını oluşturur. Damlataş Mağarası adını, mağara içerisinde yer alan bu damlama özelliğinden almıştır. Mağarada yaz ayları hariç (ilkbaharın son ve sonbaharın ilk ayları da dahil olmak üzere) mağaranın damlama özelliği gözlenebilmektedir.
Mağaranın kapısından içeri girilince yaklaşık 30 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğinde bir geçit yer almaktadır. Bu geçidin hemen ardında 15 metre çapında ve 15 metre yüksekliğinde bir salon ile karşılaşırsınız. Mağaranın toplam alanı 200 metrekare kadardır. Bu galeride rengarenk sarkıt ve dikitler ve sütunlar ile karşılaşırsınız. İki katlı mağara 2500 metreküp hava ihtiva etmektedir. Mağara içindeki sıcaklık her mevsim 23,3 santigrat derecedir.
Mağarada normal orandan yaklaşık on kat fazla karbondioksit; yüksek oranda rutubet, alçak sükunet ve radyoaktivite tespit edilmiştir. Bu dört faktörden ilk ikisinin astım tedavisinde önemli rol oynadığı, diğer ikisinin de bu tedavi yöntemine iyi geldiği bilinmektedir. Mağaranın bu özelliğinden faydalanmak isteyenler yıl içerisinde mağarayı ziyaret ederler. Tedavi için mağaraya gelenler ilk günlerini üst katta geçirerek intibaklarını sağlar, sonraki günlerde de alt katlarda tedaviye devam ederler. Mağarada tedavi olmak için doktordan alınacak "Mağarada tedavi görmesinde sakınca yoktur belgesi" gerekmektedir. Bu belge mağaraya gelinerek sembolik bir tedavi ücreti ile (5 TL) tedavi olabilir.
Bu blogda yer alan bütün fotoğraflar, videolar ve diğer tüm materyaller; CC BY-NC-ND 2.0
Lisansı çerçevesinde kaynak gösterilerek ve ticari bir amaç güdülmeden, materyallerde herhangi bir
değişiklik yapılmadan kullanılmaktadır.
Blogdaki yazıları, fotoğrafları ve diğer materyalleri dilediğiniz gibi, hiçbir izne gerek duymadan
kullanabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder