Kekova (Dolichiste), Demre ilçesi yakınlarında yer alan küçük bir adadır. 4,5 kilometre kare yüzölçüme sahip olan bu adada insan yaşamamaktadır. Adanın kuzey taradında 2. yüzyılda meydana gelen depremlerle birlikte yok olan antik Dolkisthe kentiin batıklarına rastlanmaktadır. Kekova ve çevresi 1990 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sit alanı olarak ilan edilmiştir.
Kekova, mavi yolculuk yapanların uğradığı önemli bir yerdir. Kekova, tarih ile doğanın iç içe geçtiği önemli bir yerdir. Kekova'ya Kaş ve Kale Çayağzı'ndan kiralanan teknelerle ulaşım sağlayabilmek mümkündür. Kaş'tan yola çıkıldığında Uluburun geçilere önce Sıcak Yarımadası ile karşılaşılır. Bu yarımada üzerinde antik Aperlai ile karşılaşırsınız. Yarımadanın hemen yakınlarında Toprakada ve Karaada yer alır.. Bu adaların hemen ardında Kekova Adası ile karşılaşılır. Çevredeki bütün bölge, adanın adı olan Kekova adı ile anılır. Kaş'tan yapacağınız bu yolculuk 3,5 - 4 saat sürmektedir. Eğer özel bir tekne kiralamak isterseniz 500 TL'ye kadar fiyatlarla tekneler kiralayabilir, tüm gün Kekova turu yapabilirsiniz. Alternatif olarak, Üçağız'dan kalkan tekneleri kullanabilirsiniz.
Kekova Adası'nın bazı bölümleri çeşitli tarihlerde meydana gelmiş olan depremler nedeni ile suya batmıştır. Bu nedenle Kekova'ya "Batık Şehir" adı da verilmiştir.
Kekova terimi, yukarıda da bahsedildiği gibi bir bölgenin adıdır. Bu bölgenin içinde, Üçağız, Kaleköy (Simena) ve "Batık Şehir" Kekova Adası yer almaktadır.
Kekova bölgesinde görülecek yerler üçe ayrılır: Batık Şehir, Simena Kalesi (Kaleköy) ve Kekova koyları.
Kekova turları yapan bütün tekneler, Batık Şehir üzerinden ve yakınlarından yavaş bir seyirle geçerler. Bölgede, tarihi eserlerin korunması amacı ile, tur atan tekneler bölgede uzun süre duramazlar. Yine de bazı teknelerin cam ile kaplı bölümlerinden Batık Şehrin btün ihtişamını seyredebilirsiniz.
Kekova Adası'nın 8. yüzyılda meydana gelmiş bir deprem sonucunda suyun altına gömüldüğü tahmin edilmektedir.
Kekova bölgesinin eskiden bir bütün olduğu, bu deprem sonucunda antik kentin ortasında bir bölümün çöktüğü ve bu bölüme suyun dolduğu düşünülmektedir.
Kekova ziyaretinin en önemli noktalarından birisi de Simena Kales ve Kaleköy'dür. Kale, Likyalılar tarafından inşa edilmiş; bir dönem Perslerin elinde kalmış, daha sonra Romalılar ve Osmanlılar tarafından kullanılmıştır. Kalenin içinde küçük bir anfi - tiyatro da bulunmaktadır. Kaleye ulaşabilmek için yaklaşık 500 metrelik bir merdiven tırmanılması gerekmektedir. Bu yorucu yolu çıkıabilirseniz bütün Kekova Bölgesi'ni ayaklarınız altındaymışçasına seyredebilirsiniz.
Kekova Bölgesi'nin en ilginç noktalarından birisi de Likya Kral Mezarı'dır.
Bütün bu tarihi dokuyu ziyaret ettikten sonra Kekova'nın koylarında, özellikle Çamlıca Koyu'nda denize girebilir ve yorgunluğunuzu üzerinizden atabilirsiniz.
Bu blogda yer alan bütün fotoğraflar, videolar ve diğer tüm materyaller; CC BY-NC-ND 2.0
Lisansı çerçevesinde kaynak gösterilerek ve ticari bir amaç güdülmeden, materyallerde herhangi bir
değişiklik yapılmadan kullanılmaktadır.
Blogdaki yazıları, fotoğrafları ve diğer materyalleri dilediğiniz gibi, hiçbir izne gerek duymadan
kullanabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder